DEVLETLER UMUMİ HUKUKU
Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyinin 10 üyesi nöbetleşe(sırasıyla) belirlenir. Dünynın değişik yerlerinden bölgesel ve sosyal araştırmalar yapmak suretiyle aday olan ülkeler BM kurulu tarafından oylanır.
Şu anda 15 üyeli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 5’i daimi üyenin hepsi destek vermesi gerekiyor. Güvenlik Konseyi kararlarını 9/15 oyuyla alır. Bu 9 üyenin 5’i mutlaka daimi üye olması gerekir.
ULUSLAR ARASI HUKUK İLE İÇ HUKUK ARASINDAKİ İLİŞKİ
Uluslar arası Hukuk ve İç hukuk diye bir olgu var. Yeni yeni AB hukuku diye bir kavram ortaya çıkıyor. Ancak AB hukuku bir hukuk ayrımı değildir. AB hukukunun kendine özgü bir yapısı var.
Er uluslar arası örgütün bir tüzüğü kuruluş antlaşması vardır. AB yapısı birçok uluslar arası örgütten farklıdır.
MONİST DÜŞÜNCE:
Birçok görüş ortaya atılmıştır. Uluslar arası hukukla , iç hukuk bir hukuk sisteminin birbirini tamamlayan parçadır.
Bu yaklaşım uygulanan hukuk sistemlerine ciddi bir biçimde etki etmiştir. Bu yaklaşımın en önemli savunucusu Hans Kelsen’dir.
Kelsen objektivist görüşü benimser. İç hukuk ve uluslar arası hukuk birbirini tamamlar. Bir bütünün parçalarıdır.
DÜALİST DÜŞÜNCE
İç hukuk ile Uluslar arası hukukun birbirinden tamamen farklı olduklarını ifade eden yaklaşımdır. Belli gerçekleri ön plana çıkarıyor.
Bu farklılıklar şunlardır:
a-İki hukuk düzeninin düzenledikleri ilişkileri farklıdır. İç hukuk kişilerle kişiler kişilerle tüzel kişiler ve tüzel kişilerle devlet arasındaki ilişkileri düzenler. Uluslar arası hukuk devletler arası ilişkileri ve uluslar arası örgütleri düzenler.
b- İki hukuk sisteminin kaynakları birbirinden farklıdır. İç hukuk örgütlü üstün kamu otoritesinin nezaretinde içhukuk normlar hiyeraşisi çerçevesinde kurucu nitelikteki anayasanın öngördüğü yasama organı tarafından yapılırken uluslar arası hukuk eşit,egemen,uluslar arası hukuk kişileri tarafından ortaya çıkarılır.
c-Zaman zaman iç hukuk ile uluslar arası çelişebilir,çatışabilir. Eğer böyle olsaydı monist yaklaşım doğru olsaydı çelişme olmamalıydı.
Dünyamızda bugün geçerli olan sistem prensip olarak hiçbir tanımı tam olarak içermiyor.
Bazı durumlarda verilen kararlarda içhukuk düzeninin uluslar arası hukuku bağlayamayacağı yönünde karar veriyordu. (Eğer monist sistem olsaydı böyle bir ayrışı olmaması gerekiyordu.
Bazı durumlarda ise bazı ülkeler uluslar arası huuku iç hukuk sisteminden daha üstün tutuyor. Demek ki hukuku bir bütün olarak görüyor. (Monist görüşü haklı çıkarıyor)
Pozitif hukukta düalist görüşten de ,monist görüşten de etkilenildiğini söyleyebiliriz.
Türk Hukukunda Uluslar arası hukukun yerini inceleyecek olursak:
Bu konuda anayasanın 90. maddesi bir atıfta bulunmaktadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder