13 Şubat 2014 Perşembe

Devletler Özel Hukuku

DEVLETLER UMUMİ HUKUKU
 

Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyinin 10  üyesi nöbetleşe(sırasıyla) belirlenir. Dünynın değişik yerlerinden bölgesel ve  sosyal araştırmalar yapmak suretiyle aday olan ülkeler BM kurulu  tarafından oylanır.

Şu anda 15 üyeli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 5’i  daimi üyenin hepsi destek vermesi gerekiyor. Güvenlik Konseyi kararlarını 9/15  oyuyla alır. Bu 9 üyenin 5’i mutlaka daimi üye olması gerekir.

ULUSLAR ARASI  HUKUK İLE İÇ HUKUK ARASINDAKİ İLİŞKİ

Uluslar arası Hukuk ve İç hukuk diye bir  olgu var. Yeni yeni AB hukuku diye bir kavram ortaya çıkıyor. Ancak AB hukuku  bir hukuk ayrımı değildir. AB hukukunun kendine özgü bir yapısı var.

Er  uluslar arası örgütün bir tüzüğü kuruluş antlaşması vardır. AB yapısı birçok  uluslar arası örgütten farklıdır.

MONİST DÜŞÜNCE:

Birçok görüş ortaya  atılmıştır. Uluslar arası hukukla , iç hukuk bir hukuk sisteminin birbirini  tamamlayan parçadır.

Bu yaklaşım uygulanan hukuk sistemlerine ciddi bir  biçimde etki etmiştir. Bu yaklaşımın en önemli savunucusu Hans  Kelsen’dir.

Kelsen objektivist görüşü benimser. İç hukuk ve uluslar arası  hukuk birbirini tamamlar. Bir bütünün parçalarıdır.

DÜALİST DÜŞÜNCE

İç  hukuk ile Uluslar arası hukukun birbirinden tamamen farklı olduklarını ifade  eden yaklaşımdır. Belli gerçekleri ön plana çıkarıyor.

Bu farklılıklar  şunlardır:

a-İki hukuk düzeninin düzenledikleri ilişkileri farklıdır. İç  hukuk kişilerle kişiler kişilerle tüzel kişiler ve tüzel kişilerle devlet  arasındaki ilişkileri düzenler. Uluslar arası hukuk devletler arası ilişkileri  ve uluslar arası örgütleri düzenler.

b- İki hukuk sisteminin kaynakları  birbirinden farklıdır. İç hukuk örgütlü üstün kamu otoritesinin nezaretinde  içhukuk normlar hiyeraşisi çerçevesinde kurucu nitelikteki anayasanın öngördüğü  yasama organı tarafından yapılırken uluslar arası hukuk eşit,egemen,uluslar  arası hukuk kişileri tarafından ortaya çıkarılır.

c-Zaman zaman iç hukuk ile  uluslar arası çelişebilir,çatışabilir. Eğer böyle olsaydı monist yaklaşım doğru  olsaydı çelişme olmamalıydı.

Dünyamızda bugün geçerli olan sistem prensip  olarak hiçbir tanımı tam olarak içermiyor.

Bazı durumlarda verilen kararlarda  içhukuk düzeninin uluslar arası hukuku bağlayamayacağı yönünde karar veriyordu.  (Eğer monist sistem olsaydı böyle bir ayrışı olmaması gerekiyordu.

Bazı  durumlarda ise bazı ülkeler uluslar arası huuku iç hukuk sisteminden daha üstün  tutuyor. Demek ki hukuku bir bütün olarak görüyor. (Monist görüşü haklı  çıkarıyor)

Pozitif hukukta düalist görüşten de ,monist görüşten de  etkilenildiğini söyleyebiliriz.

Türk Hukukunda Uluslar arası hukukun yerini  inceleyecek olursak:

Bu konuda anayasanın 90. maddesi bir atıfta  bulunmaktadır
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder